Doğu Türkistan Katliamı Nedir? Neden Hala Devam Ediyor?
Merhaba dostlarım, bu yazımda Doğu Türkistan katliamını biraz anlatıp farkındalık yaratmak istiyorum. En azından orada asimilasyon politakası altında ezilen Türk dostlarımıza burada bu yazıyı yazarak destek olmak istiyorum. Öncelikle Doğu Türkistan katliamı nedir? Neden hala devam etmekte? Bunlar hakkında bilgi vermek istiyorum.
Çin'in son yıllarda Doğu Türkistan'da yaşayan müslümanlara getirdiği oruç yasakları, bu yıl da yürürlüğe girdi. Yasaklar büyük bir katliama neden oluyor. Doğu Türkistan halkına yaşatılan zulüm, gün geçtikçe büyüyor ve yaşamını yitirenlerin sayısı her geçen gün yükseliyor.
Çin Devleti, bölge üzerindeki hakimiyetini kuvvetlendirmeye karşı en büyük engel olarak halkın İslami kimliğini görüyor. Halkı İslam'dan vazgeçirmek için her türlü yıldırma ve baskı yönteminin kullanıldığı Çin'de, komünist diktatör Mao'nun 1966-1976 yılları arasındaki Kültür Devrimi esnasında en acı dönem yaşanmıştı.
Dini ilimlerin öğrenilmesi ve dini bilgilere sahip öncü kişilerin halkı eğitmeleri de tamamen yasaklanmıştı. Bölge üniversitelerde eğitim Çince görülüyor ve bu üniversitelerde eğitim imkanı olanı Müslüman oranı %20'lere zar zor ulaşıyor. Otuz yılda, dört kez alfabelerinin değiştirilmiş olması da, yine Müslüman halka yapılan bir asimilasyon uygulaması.
Milliyet Gazetesi'nde yayınlanan haberde, Başkan Yılmaz'ın katliama karşısı tepkilerinin yanı sıra Birleşmiş Milletlere yaptığı çağrı da yer alıyor. Birleşmiş Milletler'in soykırım için yaptığı tanım, Doğu Türkistan'da yaşanan duruma tam olarak uysa da, Doğu Türkistanlılar, Birleşmiş Milletler'in koruyucu şemsiyesi altına halen girebilmiş değiller...
Çin Devleti, bölgeye başörtüsü, namaz ve oruç gibi kısıtlamaları ardı arkası kesilmeksizin getiriyor.
Ruoqiang’daki bir okula asılan resmi yazıda “Öğretmenler hiçbir dini aktiviteye katılamaz ve öğrencilerini herhangi bir dini aktiviteye katılmaya teşvik edemez” ifadesi kullanılmış. Aynı zamanda, yerel Komünist Parti ve idari yönetimlerin internet sitelerinde de memurlarla parti üyelerinin oruç tutmamaları talep edilmiş.
Super Haber'in hazırladığı dosyada, Almanya’da yaşayan Dünya Uygur Kongresi Sözcüsü Dilşat Raşit, Komünist Parti çalışanlarının, Uygurların oruç tutup tutmadığını sınamak için halka bedava yiyecek içecek dağıttığını söylediği aktarılmış: "Raşit, 'Uygurların inançlarını bastırmaya yönelik bu adımlar Çin’de daha geniş çatışmalara yol açar' uyarısını yaptı. Uyarının hemen ardındansa, polis ve Uygurlular karşı karşıya geldi.
Pazartesi günü yaşanan olayda resmi makamlar ölü sayısını 18 olarak açıklarken, yerel kaynaklar rakamın 28 olduğunu belirtiyor. Dilşat Raşit, Çin Hükümeti'nin Müslümanların işlettiği restoran ve dükkanlarda sigara ve Alkol satışına devam etmelerinin istendiğini de belirtti.
Türkiye'den yardım bekleyen Rabia Kadir, yaptığı konuşmada, Uygurların sokağa dökülmesine Çin'in uyguladığı "vahşi siyasetin" neden olduğunu belirtti. Yaşananlar sonucunda, bazı kentlerde yaşayan Uygurlu kalmadığı da söylenenler arasında.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yaparak bize destek olabilirsin!